Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program Fikri Gelişim Öğrenci Topluluğu Başkanı Selim Fırat’ın açılış konuşması ile devam etti.
Açılış konuşmasının ardından öğrencilerle bir araya gelen Ümmiye Koçak kendi hayatından kısa kesitler paylaşarak, Adana’nın Çelembi ilçesinde on kardeşin altıncı çocuğu olarak dünyaya geldiğini söyleyip okuma yazma oranının çok düşük olduğu köylerinde her evden bir kız çocuğunun okuma zorunluluğunun gelmesiyle tesadüfen ilkokulu okuduğunu ve hayat serüveninin öyle başladığını belirtti.
“İnsana insanı anlatmanın en güzel yanı tiyatrodur”
Diplomasız olsa dahi hayatta bir şeyleri başarabileceğine dair inancını hiç kaybetmediğini vurgulayan Koçak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlkokulu bitirdikten sonra devamını okuyamayacağımı biliyordum fakat okuma ve yazmam olduğu için sürekli okudum. İlk okuduğum kitap Maksim Gorki’nin ‘Ana’ isimli kitabı oldu ve o kitaptan çok etkilendim. Daha sonra evlenip Mersin’in Aslan köyüne gittim. Gelin gittiğim köyde okuma yazma oranı çok yüksekti fakat kadınlar sürekli tarlada çalışıyorlardı. Ne yapabilirim de kadınların sesini duyurabilirim diye çok uğraştım. Çalışan ailelerin çocuklarına baktım, temizliğe gittim. Etrafımdaki herkes benim hakkımda çok fazla olumsuz şey söyledi fakat ben hiç birine kulak asmadım ve yoluma devam ettim. Kadınların öncüsü oldum. Daha sonra tiyatro yazmaya ve oynamaya karar verdim ve çok zor şartlarda oyuncu kadromu oluşturdum. Köydeki insanların davranışlarını kaleme aldım ve herkes oyunlarımı çok beğendi. İnsanların düşüncelerini davranışlarını değiştirmek harika bir duyguydu. İnsana insanı anlatmanın en güzel yanı tiyatrodur.”
Kariyer hayatına tiyatronun yanı sıra dizilerde küçük roller alarak devam ettiğini ve sonra da sinema filmi çekmeye karar verdiğini belirten Koçak, “İnsanların güvenini sıfırdan kazandım. Tiyatro, insanın özgüvenini artırıyor ve kişiliğini güçlendiriyor. Sürekli gözlem yapıyorum ve gündemi takip ediyorum. 13 yıldır oyun yazıyorum ve okuyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine yazmaya devam ederim ve yine diplomasız dahi olsam neler yapılabileceğimi herkese göstermek isterim. Ülkemizdeki kadınlara rol model olmayı başardım, şimdi yurt dışına açılıp sevgi ve kültür elçisi olmak istiyorum.” şeklinde konuştu.
“Sevginin dili, dini, ırkı yoktur”
Konuşmasının son bölümünde öğrencilere tavsiyelerde bulunan Koçak, “Hayallerinizi gerçekleştirmek için çok çalışın. Kendinizi iyi tanıyın, ne yapabilirim diye düşünün ve ne istediğinize karar verin. Her tökezlediğinizde daha hızlı bir şekilde ayağa kalkın. Sakın kendinizi hafife almayın ve sabırlı olun. Ülkenin geleceği sizlerseniz, kadın isterse her şeyi yapar. Bilinçli anneler olun ve çocuklarınıza hayal güçlerini geliştirecek oyuncaklar alın. Sizin davranışlarınız çocuklarınız üzerinde çok etkili. Her konuda eğitim çok önemli. Karamsarlığa düşmeyin ve yapmak istediğinizi yürekten isteyin. Unutmayın sevginin dili, dini, ırkı yoktur.” diyerek sözlerini noktaladı.
Söyleşi, hediye ve plaket takdiminin ardından sona erdi.
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol