Karabekir Paşa çok yönlü insandı

Karabekir Paşa çok yönlü insandı
Aydınlar Ocağı’da Kâzım Karabekir Paşa’yı anlatan Dr. Mustafa Güçlü, “Musa Kâzım Karabekir çok yönlü bir insandı. Bu özelliğine rağmen ömür boyu siyasetten yasaklandı” dedi.

Büyük devlet adamı ve siyasetçi Musa Kâzım Karabekir Paşa, vefatının 66. sene-i devriyesinde Konya Aydınlar Ocağı’nda anıldı.
Sille Kültür Evi’nde gerçekleştirilen sohbette, Kâzım Karabekir Paşa’nın hayatını, askerî kişiliği ve siyasî mücadelesi ile yakın tarihimizde yaşanan olayları anlatan Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, 1882 yılında İstanbul Kocamustafapaşa’da doğan Musa Kâzım’ın 26 Ocak 1948 tarihinde ve 66 yaşında vefat ettiğini söyledi. Ali Fuat Cebesoy’la akraba olan Karabekir Paşa’nın
ailesinin Karaman’ın Kâzım Karabekir ilçesinden olduğunu ve babasının Kırım Harbine 16 yaşında gönüllü olarak katılan Mehmet Emin Paşa olduğunu kaydeden Dr. Mustafa Güçlü, Karabekir Paşa’nın annesinin 5 erkek çocuk sahibi Hacı Havva Hanım olduğunu belirtti.
Sohbette Osmanlı’nın son dönemleri ile yakın tarihimize de ışık tutan Dr. Güçlü, Osmanlı’yı yıkabilmek için 1. Dünya Savaşı’nın çıkartıldığını, İngilizlerin Hilafetin kaldırılmasını, Yahudilerin de Filistin’de İsrail devletinin kurulmasını istediklerini ifade etti.

ASKERÎ KİŞİLİĞİ
Fatih Askeri Rüşdiyesi ile Kuleli Askeri İdadesi mezunu olan Karabekir’in, 1900 yılında Pangaltı Harbiye Mektebi’ne girdiğini ve Almanca ile Rusça öğrenerek 6 Aralık 1902 günü “Piyade Teğmeni” rütbesiyle Kurmay Sınıfı’na katıldığını kaydeden Güçlü, Harb Akademisi’ne devam eden Karabekir’in 1905 yılında bu okuldan da birincilikle mezun olarak “Altın Maarif Madalyası” ile ödüllendirildiğini ve staj yeri olan Manastır’da Rum ve Bulgar çeteleriyle uğraşarak Bulgarlarla yapılan büyük bir çarpışmadan sonra Kolağası rütbesine yükseltildiğini sözlerin ekledi. Manastır ve İstanbul’da İttihad ve Terakki Cemiyetlerinin ilk merkezlerinin kuruluşunda bulunan Karabekir Paşa’nın, 1908’de Meşrutiyetin ilanından sonra Edirne’de 3. Fırka Erkânı Harpliğine getirildiğini ve 31 Mart olayı üzerine Hareket Ordusu ile İstanbul hareketine katıldığını ve Yıldız’ın işgalinde bulunduğuna işaret eden Güçlü, 1914’te başlayan 1. Dünya Savaşı’na kaymakam rütbesiyle iştirak eden Karabekir’in, Çanakkale muharebesinde Fransızlara karşı Kerevizdere’de kazandığı başarı üzerine Albaylığa terfi ettiğini belirtti. 1. Kafkas Kolordu Kumandanı olan Kâzım Karabekir elindeki az askere ve silaha rağmen 18 Şubat 1918’de Erzincan’ı, 12 Mart 1918’de Erzurum’u ve daha sonra da Sarıkamış ve Kars’ı Ermenilerden tamamen temizleyerek Tümgeneral rütbesine yükseltilip Paşa olduğunu sözlerine kaydeden Güçlü, Karabekir Paşa’nın hatıratında, “19 Nisan 1919’da karaya çıktım ve Millî Mücadele’yi başlattım” dediğini belirterek İttihad Terakki üleleri tarafından kurulan ve Konya temsilcisi Sivaslı Ali Kemâli Efendi’nin olduğu Müdafaa – i Hukuk Heyeti’nin üyeleriyle görüşerek halka moral kazandırmak için mitingler düzenlemeye başladığını dile getirdi.

SİYASÎ MÜCADELESİ
Karabekir Paşa’nın, Millî Mücadele hareketi boyunca Edirne Milletvekili ve Doğu Cephesi Komutanı olarak görev yaptığını ve 2 Aralık 1920’de Ermenilerle Gümrü Anlaşmasını imzaladığını, Rus ve Kafkasya Hükümetleri ile yapılan Kars Antlaşmasına ait görüşmeleri Ankara Hükümeti Murahhas Heyeti Başkanı olarak başarıyla sonuçlandırdığını kaydeden Güçlü, Karabekir’in genel başkanı olduğu 1924 yılında Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez ve arkadaşları ile Cumhuriyet Devrinin ilk muhalefet partisi Terrakki Perver Cumhuriyet Fırkası’nı kurduğunu söyledi. Güçlü, İzmir Suikastı davasında tutuklanan fakat söz konusu olayla bir ilgisi olmadığı anlaşılarak mahkeme üyelerinin oy birliği ile beraat eden ve 1927’de emekli edilen Kâzım Karabekir’in, 1938 yılına kadar Erenköy’deki bugün müze olan köşkünde inzivaya çekildiğini hatırlatarak “Kâzım Karabekir çok yönlü bir insan olmasına rağmen o dönemin şartları içerisinde kendisine siyaset yapmasına müsaade edilmeyerek ömür boyu siyasetten yasaklatıyorlar. Yakın tarihimize ışık tutan eserlerini bu dönemde kaleme alıyor. Aydın eşrafı Cemal Bey’in kızı İclal Hanımla 1924 yılında evlenmiştir. Bu evliliğinden ikiz kızları Hayat ve Emel ile Timsal dünyaya gelmiştir.
1938 yılı sonunda İstanbul Milletvekilliğine seçilmiş 6.,7. ve 8. dönemlerde İstanbul Milletvekilliği yapmıştır. 5 Ağustos 1946 tarihinde TBMM Başkanlığına seçilmiş 26 Ocak 1948’de bu görevdeyken vefat etmiştir” dedi.

28 Ocak 2014 - Sille Konağı

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol