Piknikte sofra gibi serip, sonra paket sarıp, topçu popçu resmine, Rahmete gitmiş Atamız gibi  baktığımız gazete sayfalarını, Siyah beyaz 2 a4 büyüklüğünde yapıp gerçekleri, bilim, teknik, irfan, dūşūnce, erdem ve yenilikleri  okuduğumuz zaman. Gelişip dönūşmeye başlarız.

Kitabı senede 1000,kişide de / 30 adet okuyoruz maalesef. En az 1000,de / bin, kişi yetmez ama başlangıç için kafi.
Zira gelişmiş ülkelerde Bin, kişi 13 bin kadar kitap okuyor. Kişi başı 13 değil en az senede ciddi bir kitap okuduğumuz zaman. Gelişip dönüşmeye başlarız.

Gençlerimiz lüks araba tutkusu, Marka telefon, Marka ayakkabı, Kot, Mont, Parfüm peşinde değil, Yüreklerinden, beyinlerinden güç alıp. Kendileri marka oldukları zaman. Gelişip dönüşmeye başlarız.

Hacı emmiler 
Her sene umreye giderek değil,
Mahalle camisinde halı üstüne halı sererek Pasif iyi değil.
Bir gariban genci okutup sahip çıkınca,
Bir yoksul genci everip mutluluğuna ortak olup, toplum adına aktif iyi olduğu zaman. Gelişip dönüşmeye başlarız.

Partiyi Din gibi görūp tutmadan, Parti, lider, tarikat şeyh, din bilmeden. Benim değişmeyenim dinimdir.
Oda babamdan dedemden kaldığı için değil, 
Mutlak HAK ve DOĞRU olduğu, Bilgisi bilinci, şuuruna erdiğimiz zaman. Gelişip dönüşmeye başlarız.

Mahalle aile baskısı ile, 
Bizimde öğünecek bir hikayemiz olsun. Anlatacak avunacak  mesel,imiz olsun diye, 
Kredi kartı ile tatile gitmediğimiz zaman. Kredi kartı taksitiyle kurban kesmeyip, Kesmeyince vakur bir duruşla beklediğimiz zaman. 
Tatile gidemedik diye komplekse girmeyip, Koyūmūzde kırda bayırda bir çiçek sevip, bir fidan dikip, karıncayı, arıyı onlardaki gayreti, hikmeti görūp dūşūnūp tefekkürle dinlendiğimiz zaman, Kurbanda Yıllık eti dolaba basarak, kavurma yaparak değil, secdede kulluk şuuruna erdiğimiz zaman. Gelişip dönūşmeye başlarız.

Kimin batıp kaçtığını ağı göğū yedi doymadı diye iftira kara değil.
Kendimizin nerde durduğunu ve sonra hayatın cilvesinin bize ne hazırladığının temkini tetbiri ile.
Birinin günah kusur yada ayıbını gördūğūnde. 
Vicdan aynasında kendi kusur günah ve ayıbını dūşūnūp, Onları düzeltmeye günahını sildirmeye  çalıştığı zaman. Gelişip dönūşmeye başlarız.

Duygusal taraf olduğun 
Aidiyet duyduğun aile, sülale  parti, kurum, şirket lehine, Muarız gördūğūn karşı taraf adına.
Lüzumsuz konuşup fitne tefrika çıkarmak.
Ve kaleminle, yani elindeki kuru sıkı tabancayla tehtit santajla karartma yapıp. Kamu hakkını hukukunu gözetmeden. Kendi süfli menfaat ve çıkarı uğruna.
Sorumsuzca. 
Rüzgarı hesap etmeden Ormanda ateş yakmaya benzer. Sonuçlarını hırsı, menffatı yūzūnden göremese bile.
Bu ateş öyle būyūr öyle būyūrki, Kurt kuş yandığında, Börtū böçek çicek zayi olduğunda,
Afakı saran kara duman o toplumun, firmanın, kurumun  ūzerine çöktūğūnde. 
Sorumluluk bilincinde olanların, Bunların ağzına biber sūrūp, Sulh,u sūkunu sağlayıp. Fitne merkezlerine pirim vermeyip hatta onları tecrit edip, kınayıp, cezalandırdığı zaman. Gelişip dönūşmeye başlarız.

( Ey iman edenler, herhangi bir fasık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa, gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz) Hucurat sūresi 6 ayet.

( Dünyada fitne kalmayıp din, tamamen Allah'ın dini    hükmü oluncaya kadar onlarla mücadele edin.
Eğer fitneden vazgeçerlerse, onları bırakın.
Allah zaten onların yaptıklarını hakkıyla görmektedir.) 
Saygılarımla / Esat Şen
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol