Bu hafta yeni bir eğitim ve öğretim yılına, Siyasiler, STK’lar, Eğitim camiamız ve veliler birbirine hayır ve başarılar dileyerek başladı...

Tabi bizde hayır içinde güzellik, başarı temenni, umudu ile Yarınlarımız olan yavrularımıza başarı dileyelim. 
Temayül ve çoğunluğa uyarak. Yüreğimin sesi ile iyi temennilerde bulun samda 
( şerh koyarak ) Kupkuru temenni, dilek, dua ile ( Gereğini yapmadan ) bir şey olmayacağı düşüncemi de ifade etmek isterim.

Her yıl başarı dileyerek başladığımız.
EĞİTİM Durumumuzda vahim iç karartıcı acı bir tablo olarak ne yazık ki şamarı suratımızda.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS-2019) Değerlendirme Raporu geçtiğimiz haftalarda yayınlandı.
Rapora göre 307 bin 712 kişi matematik, 787 bin 506 kişi de fende bir soru bile çözemedi. 
Fizikte 1 milyon 131 bin 330, kimyada 1 milyon 163 bin 813, biyolojide 1 milyon 477 bin 782 aday hiçbir soruya doğru cevap veremedi. 
Temel Yeterlilik Testi ‘ne (TYT) 2 milyon 515 bin 12 aday başvurmuştu.

G/20 yani Gelişmiş 20 ülke sıralamasında 18 inciyiz yok 17 inciyiz yok yaklaşık 30 yıldır oralardayız zaten.
Yok efendim 2023 de ilk 10 girmek hedefimiz falan.
Sayın siyasi beyler ilk 10 ve daha iyi sıralama ve güçlü bir ekonomi istiyorsak.
Bilgi, yazılım, yüksek teknoloji satabilecek konuma dönüşmemiz.
Kansere, şekere, tümöre vb. hastalıklara ilaç bulup Dünyaya satabilecek firmalara, beyinlere, bilim, fen, buluş, icatlara ihtiyacımız var.

Keşke otoban, bölünmüş yol, Köprü, saraylarımız olmasa da.
Bütün yatırımlar tasnif edilmiş, Vasfına, meyil ve meziyetine göre yavrularımıza olsaydı.

İnsan bu yaşa gelince anlıyor. Atalar niye öyle demiş.
Oğlun akıllı neylesin malı.
Milletin zeki ne yapsın otobanı, köprüyü. 
Oğlun akılsız nidecek malı.
Bölünmüş yollarda veya caddede Baba arabasını döndürüp, arkasını attırıp, müzik ve bira eşliğinde yola, yolcuya, mala kendine zararla ömrün geçirir.

Dünya ekonomik formu tarafından 137 ülkede 2018- yılı Eğitim kalitesi raporuna göre 99 uncu sıradayız. 2019 raporu 100 sınırını aştığımız için buraya utanarak 3 haneli rakamı yazamıyorum...

Bu nahoş ve utandıran tablonun sorumlusu...!! 
Hükümet mi / Her bakana göre ortalama 2 yılda bir değişen Eğitim sınav yerleştirme Sistemi’mi / 
Çevremi / TV dizilerimi / yoksa ilk okul talebesine kadar inen yavruların elindeki kontrolsüz, Bıçaktan daha tehlikeli cep telefonlarımı / 
Yoksa çocukları elindeki telefonla marka mont,  nike ayakkabı vs. ile yarıştıran 
( Bilgi, terbiye ile değil ) maalesef çok sorumlu biz aileler, ebeveynler mi...

Enn kahredeni orta okula kadar düşmüş okul önlerinde, sakız fiyatına satılan uyuşturucu haplar.
Ağır ve acı faturası ortaya çıkmadan müdahale etmeyen yetkililer, aileler mi.

Haa bana batan, Bir konuyu da vicdanlarınıza sunmak isterim.
20 milyon civarında ana sınıfından, lise sona kadar öğrencimiz geleceğimiz var.
Bir milyon kadar eğitici öğretmen ordumuz..
Maalesef bir kreşte yetersiz bakıcı, yada okulda özel sorunu, yada psikolojik rahatsızlığı olan milyon içinde üç beş öğretmeni. İstisna konuyu, olayı  TV’lerin Reyting uğruna Haber bültenlerinde ha bire, AB kriterleri kültürü normlarında, süsleyip acite ile çevirip kamuoyu oluşturan ve genele şamil gibi, Bütün öğretmenlerimizi potansiyel tehlikeli, saldırgan gibi sorgulayıp yargılayıp baskılayan..

Gerçekte Kadın programları, gün, pasta, maç dizi müptelası olmaktan Çocuğuyla ilgilenmeyen anne babaların TV’lerden aldığı zehirli tesirle en ufak bir öğretmenin eğitim metodu ile ilgili konuyu. Şikayet ederim, peşini bırakmam, BİMER e yazarım, Bu burada kalmaz gibi ucuz yaklaşım ve anlayışlar.

Sevgi, güven, saygı, ortak amaç, motivasyonunu bozan. Hem öğretmenin ideali olan başarılı öğrenci profili hedefini.
Öğrencide bilgi edindiği öğretmene saygıyı, hürmeti, Amacına giderken öğreteni boş geçen bir yapıya büründük maalesef.

Derken kör sağır umursamaz olalım demiyorum, ama unutmayın ki Orada bir hiyerarşi, müdürü, müfettişi, il ilçe sorumlu amiri var.

Dikkat çekmek istediğim konu. Bu atmosfer ve yaklaşım içinde.
Baskılanmış ve kısıtlanmış, Otoritesi sarsılmış olan öğretmenin. 
Şımartılmış amacından uzaklaştırılmış olan öğrenciye ne verebileceği kaygımı paylaşıyorum.

Galiba hepimiz az veya çok sorumlu ve sorunluyuz.
Para, ticaret, ev arabamızdan daha önemli bu konu üzerinde enine boyuna ehemmiyetle saygı içinde fikir teatisi mütalaa ve münazara yapmak zorundayız.

Ne idi bu ülke, bu vatan, bu Millet ve Devlet bize, Atalarımızdan miras değil.
Çocuklarımıza olan borcumuzdu..

Saygılarımla  /  Esat Şen

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol